Eski adı AŞOT’tu. Çirkin ve kirliydi. Payitahta yakışmıyor denip, Söğütözü’ne taşınmasına karar verildiğinde ismi de değişti. Neymiş efendim Aşot, Ermeni ismiymiş. Sene 1995’te Söğütözü’ne bina edilen terminalin yeni ismi ise AŞTİ oldu. Tarihin seyrine paralel, Türk’ün makus talihi, Ermeni’den kaçarken Kürt’e tutulmuştu. Gürültü patırtı, vay efendim Aşti Kürtçe, manası da barış (Aştî), gizli bir ajanda çalışıyor falan filan dendi ama esas Moskofluğu kimse fark edemedi: O zamanlar Sovyetler’in tepemizde dolanan uzay üssünün adı Rusça’da barış anlamına da gelen Mir’di (Мир).
Ankara, Anadolu’nun uzay üssü müydü bilinmez, lakin AŞOT’un lahmacun ve nane şekeri henüz otobüse binmemişin midesini bulandırmaya yetiyordu.
*
Bir dijital-quarz saatti.
Çok sonra öğrendim. Quarz teknolojisini İsviçreliler keşfetmiş, fakat benim gibi fakir fukaraların koluna kadar gelebilmesi Japon öngörüsü sayesinde olmuşmuş.
İşte o ucuzluk döneminde AŞOT girişinde elinde mısır koçanları taşır gibi envai saat taşıyan seyyar satıcılar peydah oldu.
Sanırım benim saat de oradandı; fakat kim demiş, pilli saatim çok değerliydi 😉
Yaz tatiliydi. Memlekete gitmiş ve adetimiz olduğu üzere Şerefli’ye inmiştik -Şerefli bizim Yeşil Vadi’miz- . Dağ çayı toplayalım, balık tutalım, köpek yüzüşü yapalım derken akşamı etmiştik. Yorgun argın giyinirken, dehşetle fark etmiştim: Saatim yok!
Üzüntüm sonsuzdu.
Fakat büyüdükçe, içimde, bu üzüntümün hemen yanı başında ve şimdi onu gölgede bırakan bir üzüntü daha büyüdü. Bu vesileyle ilk kez onu deşifre edeceğim.
Saatimi kaybetmiş olmanın “çılgınlığıyla” o gün, o an bir arkadaşımın üstünü aramıştım.
Şimdi bile utanıyorum yaptığımdan.
Yıllar sonra, ahan da, İnternetin huzurunda arkadaşımdan özür diliyorum.
Acep, çok sevdiğim halde, kolumda saat taşıyamamam bundan mıdır?
İyi bir hafta sonu dileğimle.
Hasan Sever
Zürih, 19 Eylül 2014
Notlar:
AŞOT: Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali
AŞTİ: Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi
I. Aşot: Ermeni Pakraduni Hanedanlığı‘nın ilk kralı. 862 ile 884 yılları arasında Abbasi halifelerinin kontrolü altında bir Ermeni prensi olarak hüküm sürdü. Abbasi halifesi Mustain (862-866) tarafından Ermenistan prensi olarak tanındı. Daha sonraki halifeler Mutaz (866-869), Muhtedi (869-870) ve Mutemid (870-892) de kendisine aynı ünvanı verdiler. 885 yılında Abbasi Halifesi Mutemid tarafından “Ermenistan Kralı/Şehinşah-ı Armen” olarak tanındı. BöyleceErmeni Bagratlı Krallığı kurulmuş oldu. Krallık 1045’e kadar hüküm sürdü. (wikipedia)
II. Aşot: 914 ile 928 yılları arasında Ermeni Krallığı hükümdarıdır. II. Aşot, Kral I. Smbat’ın oğludur. (wikipedia)