“Amorti de yok mu?”

Onun sinemasını yapmak, sinemasının ulaştığı prestiji yakalamak, karizmasında bir hayat sürmek, vicdan ölçülerinde kabul görmek fakat bütün bunların gerektirdiği eziyeti çekmek istemiyorlar. Yazının özeti budur. Günümüzün hızlı hayatı, büyük tahlilleri, uzun cümleleri katlanılmaz kıldığından, işbu özet girizgaha alınmıştır.

1960’lı yılların ikinci yarısından ‘70’li yılların ortasına kadar sürmüş bir furyadan arta kalan iki kelime: “Hepsini Öldürün!” Sinema yönetmeni, seyircisine karşı o denli büyük bir güvensizlik içindedir ki, ona “doğru”yu göstermek için neredeyse sinema perdesinden fırlayıp, salonun ortasında bas bas bağırır: “Ulan sayın seyirci bak bu kötü, hem de çok çok kötü, anlıyorsun değil mi?”.