“Baba sen görmüyorsun, tamam?”
“Ama kızım nasıl görmeyeyim! Aynı koltukta, yan yana oturuyoruz.”
“Baba, aramızda bir şey varmış, sen görmüyormuşsun, tamam? Ben hemen çizerim resmi.”
Category Archive: Anı / Anma
Berberimi bulmuştum. Saleh’e gide gele birbirimizin cümlelerini öğrenmiş, iletişimimiz daha bir akıcılaşmıştı. Yine de benimle Kürtçe konuşurken, mümkün mertebe yavaş ve tane tane konuşuyor, anlamadığım kelimeleri Almancayla kapatıyor, ben de hem tıraş olmuş hem dil kursu yapmış oluyordum. Malum, Maraş Kürtçesi, deforme bir Kürtçedir.
Kuaför Saleh, Zürih dördüncü bölgede, Helvetia Platz’a yakın, Ankerstrasse’yle Müllerstrasse’nin kesiştiği noktada, eski yapı bir binanın giriş katında bulunuyor. Sırtı yerde büyük L şeklinde dizayn edilmiş dükkana, iki basamak çıkılarak giriliyor.
İnşaat vinçleri Şehrin T Cetvelleri
Baharın, tepemize yağmur olup yağan sümüklü burnu gözüktü.
Güneş Zürichberg’in arkasından, Üetliberg’i ışıttığında gölün başucunda, şehrin içine doğru martılar kanatlanır. Martılar kanatlarında güneşle binaların arasına dalarken, mısır taneleri gibi şehre patlayan sabahçı insanlar, dünyayı yeniden yüklenmek için istasyonlara doluşurlar.
(On)Bir yıl oldu!
…
Koca bir yıl geçti Mam Hasan! Seni güneşin gölgesinde, seni ayın karanlığında, seni yağmurun kuruluğunda toprağın üstüne bırakalı, koca bir yıl geçti.
Son yazılarından birinde ruh halini “ürkek bir güvercinin ruh hali” diye tanımlayan Hrant Dink, “ama biliyorum ki bu coğrafyada güvercinlere dokunulmaz” diyerek belki de niye hedef seçildiğinin ipuçlarını vermiş oluyordu. Yüzü gibi yaşama aydınlık bakan, aydın kaderine razı daha doğrusu aydın kaderi tercihli Hrant, yine mütevazı, yine sade duruyordu yaşam terazisinde…
Sürgün demek dil demektir. Bunu en yakıcı hissedenlerden biri olarak bu sözü her hücremde hissettiğimi bu vesileyle yazmak isterim. Sürgün nihayetinde bir noktadan bir başka noktaya zorla aktarılmaktır. Ama insan yaşamı, bu fiziksel tanımlamanın soğukluğuna ve darlığına mahkum edilemeyecek raddede bir muhteşemlik içerdiğinden, sürgün için en son mesele fiziksel yer değiştirme olsa gerek; zira sürgün edilecek kerteye varmış bir bedenin, dünyanın herhangi bir parçasını bir diğer parçasına üstün tutması beklenemez.
Anadolu’nun, haritadan ve devletten uzak bir Alevi köyünde dünyaya gelirseniz, tanrıdan azat büyürsünüz. Bu, sahip olup olabileceğiniz tek ve en büyük mükafattır. Ortaokul iki öğrencisi olarak, 12 Eylül’ün dört adım ötesinde ve Ankara Sıhhiye’de bu soruyu sormanız büyük bir düşünür olacağınıza delaletten çok, sistemin firesi olduğunuza işarettir.
Her sabah yanından geçip mesaiye gittiğim Zürih-Stauffacher’daki St. Jakob kilisesi, yaklaşık iki yıldır renove ediliyor. Duruma bakılırsa renovasyon çalışmalarının sonuna gelinmiş görünüyor. Ortaya çıkan duvar güzelliğine, her yanında geçişimde durup bakıyorum. Gerçekten büyük bir nezaket ve ustalıkla renove edildi.