Ankara Atatürk Lisesinin yatılı bölümü Cihan Sokak boyunca uzanan binalardan müteşekkildi. Yatakhanelerin pencereleri Lale Sokak’tan girilen ve bizim zamanımızda müdür lojmanına da ev sahipliği yapan arka avluya bakardı. Avluda koca koca kestane ağaçları vardı. Biz yatılı talebeler baharın geldiğini, yaz tatilinin yaklaştığını o ağaçların tomurcuklarından anlardık.

“Biz bu şehri nasıl bu hale getirmişiz, nasıl zarar vermişiz?”

Bu sözler, 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fetheden Genç Mehmet’e ait. Fatih’in üzüntüsü bu kadarla da sınırlı değil; tarihçiler, yakılan, yıkılan, yağmalanan ve sokaksız kalan şehrin cesetlerle dolduğunu gören padişahın gözyaşı döktüğünü de not ederler.

6 Şubat 2023 Pazartesi saat 13.24’te meydana gelen Elbistan Depreminde yitirdiğimiz tüm canlarımızın aziz hatırasına.

Bir şeyi görmek istemiyorsan gözlerini kapatırsın. Peki ya o şey bir film karesi gibi zihin ekranında takılı kalmışsa?

Berberimi bulmuştum. Saleh’e gide gele birbirimizin cümlelerini öğrenmiş, iletişimimiz daha bir akıcılaşmıştı. Yine de benimle Kürtçe konuşurken, mümkün mertebe yavaş ve tane tane konuşuyor, anlamadığım kelimeleri Almancayla kapatıyor, ben de hem tıraş olmuş hem dil kursu yapmış oluyordum. Malum, Maraş Kürtçesi, deforme bir Kürtçedir.

Kuaför Saleh, Zürih dördüncü bölgede, Helvetia Platz’a yakın, Ankerstrasse’yle Müllerstrasse’nin kesiştiği noktada, eski yapı bir binanın giriş katında bulunuyor. Sırtı yerde büyük L şeklinde dizayn edilmiş dükkana, iki basamak çıkılarak giriliyor. 

İnşaat vinçleri
Şehrin T Cetvelleri

Baharın, tepemize yağmur olup yağan sümüklü burnu gözüktü. 

Güneş Zürichberg’in arkasından, Üetliberg’i ışıttığında gölün başucunda, şehrin içine doğru martılar kanatlanır. Martılar kanatlarında güneşle binaların arasına dalarken, mısır taneleri gibi şehre patlayan sabahçı insanlar, dünyayı yeniden yüklenmek için istasyonlara doluşurlar.