“Kimliksiz” Halto’nun  yaşam şansını Nurhak Dağlarında “Talebelerin” yanında araması, “kimlik” kazanma mücadelesinde  yıllar geçse de adresin değişmediğini göstermektedir.

Hasan Sever, bu eseriyle coğrafyamızın yitip gitmekte olan sosyolojik ve kültürel değerlerini, kavramlarını, geleneklerini büyük bir emek, derin bir entelektüel birikim ve ustalıkla kaleme almış.

Gitti memleketi aldı ve yazıldığı masaya getirdi.

Hasan Sever’in “Çocukluğun Gölgesi” romanının “Ayaz” ve “Çığ” tabletlerinden oluşan ikinci cildi Şubat 2025’te Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayınlandı.

Senin deyiminle “Hasancan” öyle yazmışsın ki sanki “Pape” destan anlatıyor.

Dokusuyla kurgusuyla, imgeleriyle simgeleriyle, itirazlarıyla kabullenişleriyle, akışıyla nakışıyla, aşlarıyla taşlarıyla, zamanıyla mekânıyla, kalemiyle kelamıyla, hâsılı, sözüyle ve özüyle enfes bütünlükte bir metin, işte önümüzde… İnsanın köklerinin toprakta gözlerinin Yüce Gök’te olduğunu, bazen susarak bazen söyleyerek fakat en çok yaşayarak anlatan kanlı canlı karakterleriyle, ilkin kalbime sonra aklıma kulak vererek diyorum ki, Çocukluğun Gölgesi bir bozkır epiği!

‘’Ruzi şeb ağlarım bir defa gülmem
Akar çeşmim yaşı sel olur silmem
Hakiyem billahi kimseden bilmem
Gönlümün çektiği öz belasıdır. (1)’’

Hangisine bakacağımı şaşırdım; bir yanda ruhuyla yazıldığı Elbistan-Malatya bozkırında Çocukluğun Gölgesi, öte yanda bozkırda mucize kabilinde açmış sarı güz çiğdemi…

Uzun yıllardır İsviçre’nin Zürich kentinde yaşayan Yazar Hasan Sever’in son kitabı “Çocukluğun Gölgesi: Poyraz – Bozkış“ Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı. Üç ciltten oluşan bu roman çalışmasını önümüzdeki aylarda; “Ayaz – Çığ“ başlıklı ikinci, “Mavi“ başlıklı üçüncü cilt takip edecek.

“Çocukluğun Gölgesi, beş tabletten oluşan ve üç cilt olarak yayına hazırlanan bir roman. Başta üçleme düşünüyordum, yani üç tablet, fakat hikâye genişletti kendini. İradi müdahalede bulunmasam altı yedi tablete gidiyordu hikâye.”