Sinema dünyasının derinlikli yönetmenlerinden Roman Polanski, 5. Zürih Film Festivali kapsamında davet edildiği Zürih’te, 26 Eylül 2009 tarihinde Zürih Havaalanında gözaltına alıntı ve bu yazı klavyeye alındığında hala gözaltında bulunuyordu. Polanski 1977 yılında ABD’de işlediği bir suçtan ötürü 32 yıldır ABD polisi tarafından aranıyordu. 13 yaşındaki bir kız çocuğuyla yaşadığı cinsel ilişki sonrasında yakalanan ve daha sonra kefaletle serbest bırakılan Polanski, ABD’de alacağı hapis cezasını tahmin ederek oradan kaçmış ve ülkesi Polonya’ya yerleşmişti. Sinemayla ilgilenenlerin bildiği bu hikaye, şu günlerde bütün dünyaca bilinir hale geldiyse bunda tuhaf İsviçre Gözaltısı’nın büyük bir payı var. Bu babımız Polanski gözaltsına direnen, Yılmaz’ı kabul etmeyen ama Kaddafi’nin “Hannibal”ına teslim olan İsviçre, ve dolayısıyla, dünya adalet sistemine dairdir.
yılmaz güney
“Amorti de yok mu?”
Onun sinemasını yapmak, sinemasının ulaştığı prestiji yakalamak, karizmasında bir hayat sürmek, vicdan ölçülerinde kabul görmek fakat bütün bunların gerektirdiği eziyeti çekmek istemiyorlar. Yazının özeti budur. Günümüzün hızlı hayatı, büyük tahlilleri, uzun cümleleri katlanılmaz kıldığından, işbu özet girizgaha alınmıştır.
Sürgün demek dil demektir. Bunu en yakıcı hissedenlerden biri olarak bu sözü her hücremde hissettiğimi bu vesileyle yazmak isterim. Sürgün nihayetinde bir noktadan bir başka noktaya zorla aktarılmaktır. Ama insan yaşamı, bu fiziksel tanımlamanın soğukluğuna ve darlığına mahkum edilemeyecek raddede bir muhteşemlik içerdiğinden, sürgün için en son mesele fiziksel yer değiştirme olsa gerek; zira sürgün edilecek kerteye varmış bir bedenin, dünyanın herhangi bir parçasını bir diğer parçasına üstün tutması beklenemez.
Evimiz kuzeye bakardı. Poyraz rüzgarını oradan bilirim. Coğrafya kitaplarının, “Poyraz, kuzey-doğudan esen bir rüzgardır” demesine bakmayın, o başına buyruktur, isterse güneyden bile eser.
1. Sahne Umudu piyangoya yatıran Cabbar, kestirme bir çıkış aramaktadır; fakat o yol bir türlü yüzünü göstermez. Cabbar, […]