Akıl ermez şu feleğin işine

Arsa ile arazi arasındaki farka hiç kafa yormadım. Fark var mı onu da bilmiyorum. Ama biliyorum ki adına doğa dediğimiz büyük bedenimizin katmanları arasında ömür denen en kıymetli madenimiz yatar.

Asılı, geçmişimizi ve dolayısıyla geleceğimizi koruma derdindeyiz. Çünkü geçmiş, tecrübe edilmiş gelecektir. Geçmişin sağlıksızlığı tam da bu yüzden geleceği yıkar. Yaşam sathımızı arazi-arsa olarak görenlerin anlayacağı şey değildir bu. Bize düşen ise yazı yabanı, doğa(lı)mızı korumak, korumak ve yine korumaktır.

Ağa olmak, paşa olmak boşuna

Çocukluğumun en güzel yerlerinde birinde epeydir mermer ocağı işletiliyor. Biliyorum o acıyı. Koca tepeleri peynir dilimleri gibi kesip götürüyorlar. Hiçbirimizin fikrini sormadılar. Devletten icazet alan şirket gelip talan etti oraları.

Bir taş değer gelir bir gün başına

Rize’nin İkizdere ilçesinin İşkencedere Vadisi’nde yaşayan insanlar şimdi aynı dertle karşı karşıyalar. Hoyratça vadilere dalan, ormanları tarumar eden, dereleri kurutan bir şirkete karşı çıplak el çıplak beden karşı duruyorlar. Başka da şansları yok. Ya içinde var oldukları büyük bedenlerini koruyacak ya da mahkum(u) oldukları küçük bedenlerini alıp geçmişsiz, geleceksiz yerlere göçecekler.

İnsanoğlu baki değil devrilir

İşkencedere Vadisi mukimlerine selam gönderiyorum. Bizim yapamadığımızı yaptıkları için kendilerine sonsuz teşekkür ediyor, bütün kalbimle yanlarında olduğumu bildiriyorum. Ve Ruhi Su üstadımızın “Baladız Destanı” şiirinin son dizesini kendileri adına yüksek sesle tekrarlıyorum:

İnsanoğlu baki değil devrilir

Devrilir ağam! *

Hasan Sever

Zürih, 28 Nisan 2021

Fotoğraf: @AosOnursaylak

• * Ruhi Su, Baladız Destanı, Ezgili Yürek, Adam Yayınları, 1985