“Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,” der Nazım. Yıl, 1957; mevsim, mayıs; şehir, Varna’dır.
Öyledir de;
“teper ha babam teper
paralanmaz
teper taşlı yolları.” (1)
Şaşar insan!
Nasıl dayanır bunca acıya; ayrılığa, gurbete, sürgüne vs.
Oysa aynı yürek, tuzla buz olur bir haysiyetsizin cümlesinde.
***
Sahi, vali ne iş yapar?
Misal Yalova valisi, Yalova’yı terk etse; sular kesilir, yollar kapanır; çocuklar mutsuz, kediler huzursuz mu olur?
***
“Adam, cumhurbaşkanını görmüş hala (sigara) içmeye devam ediyor!” diyerek öfke yüklü şaşkınlığını dile getirmişti. Hatırlarsınız. Yıl 2014, İstanbul teftişinde bir cumhurbaşkanı.
Hep teftişteler.
Kışla kafalılar.
***
Bu pervasızlığı, dostlar, durdurmak zorundayız. Yoksa, günlük bir sıradanlıkla hayatlarımıza kastedip, bizi teker teker öldürecekler.
Gel ki;
Ne alnımızda bir ayıp
Ne koltuk altında
Saklı haçımız
Biz bu halkı sevdik
Ve bu ülkeyi.
İşte bağışlanmaz
Korkunç suçumuz… (2)
Hasan Sever,
Zürih, 8 Nisan 2015
(1) Nazım Hikmet, Vapur
(2) Ahmed Arif, Onur da ağlar
Halil Serkan Öz öğretmenin 60 kitap önerisi: http://onedio.com/haber/halil-serkan-oz-den-ogrencilerine-60-kitap-onerisi-484480