Wallahi ODTÜ’yü bize altın tepside sunmadılar. Anadolu’nun ortası malum, o malumun ortası Ankara ve Ankara hepimize malum: Başta Cemal Süreya olmak üzere çoğumuzun hatta hepimizin “en iyi kalpli üvey anası (1)” o. Üvey anamız, “Moskof”u reddedip, Atlantik ötesine mendil sallayınca, Amaraikalılar “yerinde” insan üretmek için memlekete hücum ettiler. İki şeyleri çok meşhur oldu: Ford kamyon ve ODTÜ.

ODTÜ, namlusu şimale bakan bir 10dörtlü olarak imar edildiğinde üretilmesi hayal edilen “tip” şimdiki Ankara’nın, üç aşağı beş yukarı, belediye başkanıydı; lakin okyanus ötesi hesaplar Anadolu bozkırında buharlaşıp, geride kristalleşmiş tuz zerreleri bıraktığında ortaya biz, polisin “akıllı olun” dediği ODTÜ’lüler çıktı.

Kurban olduğum hayat, sürprizlerle dolu.

Amarikalılar; sıcak soğuk suyu, futbol sahasını, tenis kortu ve spor sahasını düşünmüş; ağaca, yeşilliğe, ormana çare bulamamışlardı. Kampüs, kupkuru bir arazinin ortasına kurulmuş binalardan mürekkepti. O binaların içini biz, o binaların etrafını yine biz şenlendirdik. Yani, Nazım’ın, Mehmet Akif Ersoy’a, nezaketle 

“Âkif büyük şair, inanmış adam.

fakat onun, ben,

inandıklarının hepsine inanmıyorum.

Meselâ, bakın :

«Gelecektir sana vaadettiği günler Hakkın.»

Hayır,

gelecek günler için

gökten âyet inmedi bize.

Onu biz, kendimiz

vaadettik kendimize.”

söylediği gibi söylemek gerekirse, onu, yani ODTÜ’yü biz kendimiz vaadettik kendimize.

“Parası neyse verdik” demiş belediye başkanı. Tam “ne diyor bu?” derken, paralel evrende aynı ülkenin başbakanı “yol geçecekse cami de yıkarız” dedi. Bir ateist olarak cami yıkmaya ağıt yakmayacağımı peşinen yazmak isterim.  Mümkünse yıkıma da Kocatepe Camii’siyle başlansın; fakat ricamdır, yerine, yol değil çocuk parkı yapsınlar. Para meselesine gelince; iktisat okudum, fakat anladığım bir konu değil. “Parası neyse verdik” bana Kan Parası’nı hatırlattı; sürpriz olmadı, katil olduklarını biliyorduk.

Son bir cümleyle bahsi kapıyorum. Sakın ola ki Sinan’ın camilerine dokunmayasınız; karşınızda, ilkin, bir ateist olarak beni görürsünüz? Sebep mi? Hadi, bunu da dindarlar açıklasın.

#direnODTÜ.

Hasan Sever

Zürih, 22 Ekim 2013

(1) “Ankara Ankara / En iyi kalpli üvey ana.” Cemal Süreya

(2) Kuvayi Milliye Destanı, 8. Bap, Nazım Hikmet Ran