Konya Kulu’dan İsviçre’ye (Almanya’ya denmek isteniyor) çalışmak için giden baba, oğlu Halil’i de yanına alır. Ama ne alma! Halil orada başka dünyaların adamlarına takılacaktır. Böylece Halil ve paradan başka bir şeyi gözü görmeyen babası arasındaki uçurum gittikçe derinleşecektir.

“Maneviyatı tekniğinin önüne geçen bir roman… Defterler’den şiir tadında hikâyeler damlıyor. Samimî, etkili… Anlaşılan, yaşanmışlıklar iyi sır’lanmış! Gitmeler, gelmeler, ille de sonbahar… ‘Birazcık Halil’, biraz yara, biraz ülke tarihi, biraz sürgün, biraz aşk, birazcık da Halil….”